Bir ay geçti 4 Şubat'taki kitlesel genel grevin üzerinden.
Bu grev, hükümeti temelinden sarstı ve sosyal güvenliği katleden yasayı meclise göndertmiyor, büyük gecikmelere yol açıyor.
Bu zaman dilimi içerisinde, bu aynı insanlar, sigorta sisteminin
reformuna karşı sokaklara dökülenler, aynı zamanda bin bir
yolla mültecilere dayanışmasını gösteriyor. Büyük bir insanlık ve
dayanışma dalgasını gösteriyor. Bu iki nehir, direnç ve dayanışma
nehirleri, 19 Mart gösterilerinde birleşiyor.
İnsanlık dışı bir Avrupa'ya hayır demek için, savaşa, ırkçılığa ve
kemer sıkma politikalarına hayır demek için bu insan nehirleri
birleşiyor.
Bağlantı
"Mülteciler" ve "değerlendirme programı" (kemer sıkma politikası)
arasındaki bağlantıyı AB liderlerin kendileri yapmıştı. Yerli liderlerin
de cumhurbaşkanının köşkünde yapmış oldukları görüşmede aynı bağlantıya
varıldı. Aynı zamanda Türkiye hakkında konuşuluyor. Yani, Türkiye
mültecileri engellemek için "kışkırtıcı pazarlıklar" ve büyük ödüller
alıyor, Çipras hükümeti de aynı taktikleri takip ediyor.
Pazarlıklar, "değerlendirme programı"nın hızlandırılması ve borç
silinme tartışmasının başlaması üzerine. Buna karşılık Yunanistan,
mültecilerin Avrupa'ya doğru akışını sıfıra indirecek. Hatta geçen sene
Eurogroup uzlaşmasının mimarı Varoufakis bile, pazartesi EfSyn gazetesinde yazdığı makalede şunları söylüyor: "Ruhumuzu kaybedeceğiz fakat otuz gümüşü alamayacağız ekonomik alanda."
Nitekim, Merkel-Çipras-Davutoğlu'nun çizdiği projeler, en insanlık
dışı yollarla mültecileri yakalamak ve onları devasal kamplara
kapatmaktır. Ve bunların karşılıkları da aynı şekilde insanlık
dışıdır: "değerlendirme programının" hızlandırılması, sosyal güvenliği
katleden reformu meclisten geçirmek ve borç için müzakereleri başlatmak,
50 yıl memorandumlarla devam etmek demektir.
Bizim, Çipras ve Kamenos yönetiminin uzlaşmalarını reddetmek için her
türlü nedenimiz var. Ve bunu 19 Mart'ta bütün gücümüzle sokaklara
dökülerek söyleyebiliriz.
Talebimiz, sendikalar ve solun tüm liderlerinden, dondurulmuş olan
sigorta reformuna karşı hareketlenme hemen devreye girsin ve sigorta
reformunun meclise gelmesi beklenmesin. 19 Mart gösterileri
desteklensin.
Bu sefil AB pazarlığında neler olacağını görmek için hiç beklemememiz
gerek. Yapacağımız en önemli hareket, çitlere, NATO'ya ve sonsuz
memorandumlara karşı sokaklara dökülmektir.
Panos Garganas
(Yunanca orijinalinden Türkçe'ye Miliazim Cemali çevirdi.)